-
1 dik eğri
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > dik eğri
-
2 eğri
1) график, кривая, эпюра2) согнутый, кривой, дугообразный, изогнутый, перекошенный, косой, искривленный, неровный•- akım eğrisi
- ayar eğrisi
- dağılma eğrisi
- dik eğri
- doyma eğrisi
- elek analiz eğrisi
- eşsıcaklık eğrisi
- eşyağış eğrisi
- geçiş eğrisi
- genleşme eğrisi
- gerilme eğrisi
- granulometri eğrisi
- kapalı eğri
- karakteristik eğrisi
- mürekkep eğri
- sabit sıcaklık eğrisi
- sıcaklık eğrisi
- sıkıştırma eğrisi
- su sarfiyat eğrisi
- tane dağıtım eğrisi
- uzay eğrisi
- yük eğrisi
- yükleme eğrisiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > eğri
-
3 вертикальная кривая
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > вертикальная кривая
-
4 косой
eğri* * *1) eğik; verevкоса́я черта́ / ли́ния — eğik çizgi
2) çarpıkкосо́й плете́нь — çarpık çit
3) ( косоглазый) şaşıон косо́й — şaşıdır
4)зачеса́ть во́лосы на косо́й пробо́р — saçlarını yandan ayırıp taramak
••косо́й взгляд — yan bakma
косо́й у́гол — мат. dik olmayan açı
коса́я са́жень в плеча́х — boylu ve geniş omuzlu
-
5 انتصب
اِنْتَصَبَ1. dikelmekAnlamı: dik duruma gelmek2. kalkmak3. dikilmekAnlamı: dik duruma gelmek4. doğrulmak5. kalkmakAnlamı: yukarı doğru yükselmek -
6 قام
Iقامَ1. dikelmekAnlamı: dik duruma gelmek2. kalkmak3. kılmakAnlamı: ''etmek'', ''yapmak'' anlamında yardımcı fiil olarak kullanılır4. dikilmekAnlamı: dik duruma gelmek5. doğrulmak6. kalkmakAnlamı: yukarı doğru yükselmekIIقامّçöpçü -
7 نهد
Iنَهَدَ1. dikelmekAnlamı: dik duruma gelmek2. kalkmak3. doğrulmak4. dikilmekAnlamı: dik duruma gelmek5. kalkmakAnlamı: yukarı doğru yükselmekIIنَهْد1. meme2. emcek, emcik -
8 نهض
Iنَهَضَ1. dikelmekAnlamı: dik duruma gelmek2. kalkmak3. doğrulmak4. dikilmekAnlamı: dik duruma gelmek5. kalkmakAnlamı: yukarı doğru yükselmekIIنَهْضdikişAnlamı: dikmek işi -
9 وقف
Iوَقَفَ1. dikelmekAnlamı: dik duruma gelmek2. duraklamakAnlamı: kısa bir süre için durmak3. kalkmak4. dikilmekAnlamı: dik duruma gelmek5. doğrulmak6. kalkmakAnlamı: yukarı doğru yükselmek7. durdurmakAnlamı: durmasını sağlamak8. durmakAnlamı: hareketsiz kalmakIIوَقْف1. tahsisAnlamı: bir şeyi ayırma2. sekteAnlamı: durma, kesintiye uğrama3. vakıf -
10 مائل
مائِل1. yampiriAnlamı: eğri büğrü giden2. eğikAnlamı: mail, şev, meyil3. yatıkAnlamı: dik olmayan4. meyilliAnlamı: bir yana eğimi olan, eğik5. yatkınAnlamı: bir tarafa eğik olan6. sapkınAnlamı: doğru yoldan ayrılmış olan7. yamukAnlamı: bir yana doğru eğik olan
См. также в других словарях:
doğrulmak — nsz 1) Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek 2) Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) e Yönelmek Çocuk hızlı, paytak adımlarla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜSTAKİM — (Kıyam. dan) Doğru, istikametli. * Eğri olmayan, düz, dik. * Hilesiz, temiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NORMAL — Fr. Kanun, usul ve âdetlere uygun olan. Uygun. * Mat: Bir eğri çizgiye teğet olan doğrunun değme noktasından bu doğruya çizilen dik çizgi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük